Güncel

Tarihçi Yazar Sedat Onar’ın Kaleminden

60’LI YILLARIN KAHRAMANLAR CADDESİ’NİN HİKÂYESİ YAZILIYOR

Birçoğunuzun elinde mutlaka vardır. Dedeniz, babanız veya siz bu caddede esnaflık yapmış ise dükkân komşularınızın adı, ne işle uğraştığına dair bilgiler ve, siyah beyaz bile olsa dükkanınızda çekilmiş bir fotoğrafınız vardır. Yazılacak hikâyeyi eksiksiz yazalım. Daha doğrusu müthiş kalemiyle Prof.Dr.Ferhan Esen hocamız sizin için yazacak. Gelecek nesillere emsalsiz bir belge kalsın. Bu caddede bedenlerini, ruhlarını ortaya koyarak bir ömür geçiren güzel insanları analım… Hepsi de anılmayı hak ediyor. Bir zamanlar Kuşadası’nın kalbiydi bu cadde. Sahil kenarları gibi kış başlayınca terk edilen bir yer değildi. Dört mevsim hayat vardı Kahramanlar Caddesinde… Daha önceki bir yazımızda Kahramanlar adının veriliş hikayesine dair rivayetleri yazmıştık. Her iki rivayette bu caddenin ruhuna uygun düşüyor. Birincisi, 7 Eylül 1922 günü Kuşadası’nı kurtarmaya gelen Binbaşı Rıfat bey ve müfrezesi ile zeybeklerin Kuşadası’na girdiği cadde olmasından dolayı Kuşadası halkının minnetini ifade etmek için bu caddeye Kahramanlar ismini koydurduğudur. İkincisi ise son yolculuğuna uğurlanan herkesin tabutunun omuzlarda adeta bir kahraman gibi bu caddeden geçip Adalızade Mezarlığına gidişine ithafen Kahramanlar isminin koyulduğudur. İki rivayet gayet asil, ancak hangisi gerçekse bu durumu sembolize edecek bir anıt bu cadde üzerinde yer almıyor. Ancak cadde, hikâyesinin yazılmasını hak ediyor. Fotoğraf Levent Görgün arşivi. Levent Görgün’e teşekkürlerimizle…