Güncel

Kuşadası’nın Ölümsüzlük Mantarı (Ganoderma Lucidum) Kanser, Alzheimer, Emes’e çare olabilir

Dünyada ilk defa ülkemizde Kuşadası’nda keşfedilen ve sonucunda dünya literatüründe Türkiye’ye atfen, “Volvariella turcica” adı verilen Türkiye isimli mantardan sonra, yeni bulunan bir mantar üzerinde çalışmalar devam ediliyor.

Muhtemelen bu mantar da endemik bir tür olup, bilim dünyasına “Kuşadası” ismiyle kazandırılması bekleniyor.

EKODOSD bilim danışmanı, Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (ISUBÜ) Atabey Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Oğuzhan Kaygusuz tarafından keşfedilen mantarlar, Amerika Birleşik Devletleri'nde bitki bilimleri alanında yayın yapan ‘Mycologia’ isimli dünyanın önde gelen uluslararası dergisinde yayımlanmaktadır.

Kuşadası’nda araştırmalarını sürdüren bilim insanı Kaygusuz; endemik türlerin yanı sıra, ilginç mantar türleriyle de karşılaşmaktadır. Dünyada en fazla tıbbi etkisi olan, Kanser, Alzheimer, Emes vb. pek çok hastalıkta şifa olarak kullanılan Ölümsüzlük Mantarının (Ganoderma lucidum) bu bölgede de görüldüğü, özellikle Uzakdoğu bölgesinde bunu tüketen kişilerin çok uzun süre yaşadıkları için bu mantar türüne Türkçeleşmiş olarak Ölümsüzlük Mantarı isminin verildiği, Denizli ve Kastamonu’da kültürünün yapıldığını söyledi. Doğadan bilmeden toplanmaması gerektiğini, tıbbi etkilerinin değiştiği pek çok mantar türünün olduğunu belirtti.

DİLEK YARIMADASI ENDEMİK BİTKİLERİN CENNETİ

Ölümsüzlük mantarının Kuşadası’nda bulunmasının çok önemli olduğunu, normalde bu habitatlarda yetişmemesi gerektiğini, ancak buradaki biyocoğrafik bölgelerin kesişmesinden dolayı ilginç bir şekilde burada da yetiştiğinin görüldüğünü, bunun hem ekolojik ve çeşitlilik açısından önemli olduğunu, burada da kültürünün yapılabileceği açısından da bir ipucu olduğunu belirtti.

Özellikle Dilek Yarımadası’nda, Akdeniz-İran-Turan ve bu bölgelere has iklim kuşaklarındaki bitkilerin burada yetişmesi için konukçu olan mantar türlerinin de burada yetişme potansiyeli bulduğunu, bu bölgenin mutlak korunması gerektiğini, Dilek Yarımadası’nın Milli park olmasının çok önemli olduğunu söyledi. Buradaki tür çeşitliğinin aynı zamanda bir turizm kenti olan Kuşadası’nda botanik turizmi açısından önemli olduğuna dikkat çekti. Kuşadası ve çevresi, özellikle Samson Dağları’nın batıya doğru bir yarımada şeklinde uzanan Dilek Yarımadası, Avrupa-Sibirya, İran-Turan ve Akdeniz Bitki Coğrafyası’na ait, bitki türlerini çok kısa mesafelerde görüldüğü ender doğa alanlarından biridir.

Yarımadanın 1966 yılında Milli Park kapsamına alınarak korunması büyük bir kazanımdır.

Milli Parkın sınırlarının dışında kalan Ormana ait bölge de aynı özelliklere sahiptir. Batı Anadolu’da bitki ve yaban hayatın son sığınağı olan bu bölgenin, bütüncül bir şekilde korunarak geleceğe taşınması için, Milli Park sınırlarının Kurşunlu Manastırı ve Fındıklıkale’yi de içine alacak şekilde genişletilmesi çok önemlidir. Dünyada sadece Dilek Yarımadası Milli Parkı sınırları içerisinde yetişen bitkiler tıp dünyasının da yakın ilgisini çekiyor. Sözü geçen Kuşadası’nın ölümsüzlük mantarı (Ganoderma lucidum) Dilek Yarımadası Milli Parkı’nda yetişen ender bitkilerden biri olarak literatürlere kaydedildi.